www.vatanseverleriz.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
www.vatanseverleriz.com

Başka adreslerde içeriğimizi paylaştığınızda lütfen kaynak belirtmeyi unutmayınız, duyarlılığınız için teşekkürler. Sayfalarımızda bulunan içeriklerin telif haklarıyla ilgili bir şikayetiniz / sorunuz varsa bize ulaşmak için yunus@hotmail.dk
 
AnasayfayunusGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
tugran fm
vatan

En iyi yollayıcılar
SELIMCE (2782)
İncil’ler ve Özelliği Vote_lcapİncil’ler ve Özelliği Voting_barİncil’ler ve Özelliği Vote_rcap 
GüLaY (1300)
İncil’ler ve Özelliği Vote_lcapİncil’ler ve Özelliği Voting_barİncil’ler ve Özelliği Vote_rcap 
kumpas (612)
İncil’ler ve Özelliği Vote_lcapİncil’ler ve Özelliği Voting_barİncil’ler ve Özelliği Vote_rcap 
yasemin (309)
İncil’ler ve Özelliği Vote_lcapİncil’ler ve Özelliği Voting_barİncil’ler ve Özelliği Vote_rcap 
gizemli_kız (116)
İncil’ler ve Özelliği Vote_lcapİncil’ler ve Özelliği Voting_barİncil’ler ve Özelliği Vote_rcap 
yunus (31)
İncil’ler ve Özelliği Vote_lcapİncil’ler ve Özelliği Voting_barİncil’ler ve Özelliği Vote_rcap 
pİsİpİsiCo (11)
İncil’ler ve Özelliği Vote_lcapİncil’ler ve Özelliği Voting_barİncil’ler ve Özelliği Vote_rcap 
son-hatira (7)
İncil’ler ve Özelliği Vote_lcapİncil’ler ve Özelliği Voting_barİncil’ler ve Özelliği Vote_rcap 
SINAN (5)
İncil’ler ve Özelliği Vote_lcapİncil’ler ve Özelliği Voting_barİncil’ler ve Özelliği Vote_rcap 
salisami (3)
İncil’ler ve Özelliği Vote_lcapİncil’ler ve Özelliği Voting_barİncil’ler ve Özelliği Vote_rcap 
turkislamdevleti.
Mayıs 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  
TakvimTakvim
http://www.flatcast.net/VideoProducer.aspx?tko=1&sid=1310856
turkislamdevleti.
türkiyem

 

 İncil’ler ve Özelliği

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
kumpas
Genel Sorumlu
Genel Sorumlu
kumpas


Mesaj Sayısı : 612
Yaş : 55
Nerden : Danimarka
Kayıt tarihi : 03/01/09

Kişi sayfası
kumpas: 10
yunus:
İncil’ler ve Özelliği Left_bar_bleue5/5İncil’ler ve Özelliği Empty_bar_bleue  (5/5)

İncil’ler ve Özelliği Empty
MesajKonu: İncil’ler ve Özelliği   İncil’ler ve Özelliği EmptyPaz Şub. 10, 2013 4:14 am

İncil’ler ve Özelliği

İncillerle ilgili olarak çokça karıştırılan bir konuyu ele alalım. Şöyle ki;

Genellikle müslümanlar, Cebrail vasıtasıyla ve vahiyle ayetlerin peygambere gönderildiğine inandıkları ve Kur’an’da İsa’ya da İncil’in verildiğinden bahsedildiği için, Allah tarafından hitap edilmiş bir kitap umarlar, aynı Kur’an gibi.
Halbuki ortada ne İsa’ya verilmiş bir kitap vardır ne de Allah’ın hitabını içeren bir kitap. Üstelik 1 değil 4 kitap vardır İncil adında.
Üstüne üstlük bu kitaplarda İsa için “Tanrının oğlu” diye sözeder. Hatta bu inanç, Tanrı’nın İsa suretinde yeryüzüne indiğine ve İsa’nın tanrı olduğuna kadar varır.
Ayrıca Kur’an, “Ahmet” adındaki peygamberin geleceğinin İncil’de yazılı olduğunu belirtmektedir ki bu 4 İncil’de bu da mevcut değildir.

Hal böyle olunca, müslüman kesim haklı olarak İncil için “tahrif edilmiş” inancındadır. Onlar, İsa’ya gönderilen hakiki İncil’in yokedildiğine ve onun yerine bu uydurma İncil’lerin çıkarıldığına inanırlar.
Bu tahrif inancı doğaldır ama gerçek değildir.
Aslolan İsa’nın hayatının ve konuşmalarının ölümünden sonra çok sayıda yazar tarafından kaleme alınmış olmasıdır. Bunların birçoğunda olaylar abartılmış, konuşmalar çarpıtılmış, hayali mucizeler uydurulmuştur. İşte asıl tahrifat budur. Yani kitaplar yazılırken, olaylar ve İsa’nın sözleri tahrif edilerek yazılmıştır. Daha sonra bu kitaplar üzerinde bir oynama, tahrifat olmamıştır. Bunlar içinde Kilise’ye en uygun gelen ve anlatımları birbirine en yakın olan dördü onay görmüş, diğerleri tutunamamış ya da yokedilmiştir.
Bu kitapların yazımında bir vahiy vasıtası olmadığından müslümanlar tarafından ilahi bulunmaz. Ancak Hristiyanlar bu kitaptaki sözlerin de “Tanrı sözü” olduğuna, yazarlarının Allah’tan ilham alarak yazdıklarına inanırlar.

Mevcut İnciller tahrif edilmemiştir. Ancak bunlar yazılırken olaylar çarpıtılmış, abartılmış, İsa’nın sözleri değiştirilmiş, gerçekler gizlenmiş, ezoterik, mistik, ilahi bir hava verilmiştir.

İşte İncillerdeki bu hava Qumran yazıtları ile az da olsa bozulmuştur. Nasıl mı?

Qumran-Ölüdeniz Tomarları

İçerisinde aralarında İbranice Eski Antlaşma’nın da bulunduğu yaklaşık 800 kadar tomardan ibarettir. Bu tomarların büyük bir çoğunluğu 1947’de ve bazıları da 1956 senesinde Kumran vadisi yakınlarındaki 11 ayrı mağarada ortaya çıkmıştır.

İlk olarak Muhammed Ahmet adlı (tesadüfün böylesi) Bedevi bir keçi çobanı tarafından 1947 yılında, Ölü Deniz yakınlarındaki Kumran Vadisindeki bir mağarada bulunmuştur. Muhammed Ahmed kayıp bir keçiyi aramaya gider. Keçinin mağaraya girip girmediğini anlamak için mağaraya birkaç taş atar. Taşları attıktan sonra bir şeyin kırıldığını işitir ve mağaradan içeri girer. Karşısında düzinelerce testi olduğunu görünce kırılanların içerisine bakar ve testilerin içerisinde deri tomarlar olduğunu görür.

“Ölü Deniz Tomarları’nın” bulunması, 20. Yüzyılın en önemli arkeolojik keşiflerinden birisidir. Bu tomarlar, İ.Ö. 150 ile İ.S. 70 yılları arasında, Kumran vadisine yerleşmiş olan ve bir manastır hayatı yaşayan çiftçi bir Yahudi komününün varlığını ortaya koymaktadır. Kumran Toplumu veya Esseneler olarak bilinen bu grup Yahudiliği doğru bir şekilde yaşamaya çalışan bir gruptu.

Bu testilerde bulunan tomarların, Romalıların ülkeyi işgal edeceği anlaşıldığı zaman, Ölü Denizin kuzey batısındaki uçurumluk bölgedeki mağaralara saklandığı tahmin ediliyor. Ölü Deniz tomarları, Yeşaya’nın tamamını, öte taraftan İşaya’da 38-6 yı kapsayan bir bölümünü, Habakkuk’un iki bölümünü ve tüm Eski Anlaşma kitaplarından bölümler içeriyor. (Yaradılış, Mısırdan Çıkış, Levililer, Sayılar ve diğerleri)

Bu metinler İ.Ö. 200 ile İ.S. 60 yılları arasında yazılmışlardır. Bu yazıtların, ve özellikle Yeşaya metninin tamamının ortaya çıkması konusunda Merill Unger şöyle diyor: “Yeşaya’nın bu tam metni gerçekten anlaşılabilir bir duyarlılık yaratmıştır çünkü Eski Anlaşma’ya ait ulaşabildiğimiz en eski ve önemli yazıdır. 1000 yıllık masoretik geleneğe bağlı metinlerin değişmemiş olduğunu göz önüne koyuyor”

Qumran Tomarları, Hristiyanlığın ve Museviliğin bilinen en eski yazılı kaynaklarıdır. Ortalama iki bin yaşındaydılar, bundan yarım asır önce bulunmuşlardı ve ortaya çıkartılmalarından hemen sonra dinler tarihi, özellikle de Hristiyanlığın ilk devirleri üzerine büyük bir tartışma başlamıştı. Vatikan, tomarlarda yazılı olanları gizlemek için büyük çaba gösterirken İsrailliler metinlerin tamamını yayınlatınca, Hristiyan dünyasında oldukça şiddetli bir inanç depremi yaşanmıştı.
Depremin sebebi, tomarlarda İsa hakkında o güne kadar duyulmamış ifadelerin yeralmasıydı. Qumran’da, bundan iki bin sene kadar önce kendilerine ‘Esseniler’ denilen gizli bir Musevi tarikati yaşamış ve tomarlar bu tarikatin mensupları tarafından yazılmıştı. Metinlerde İsa’nın da Esseni olduğu söyleniyor, daha da önemlisi, ailesiyle kardeşlerinden bahsediliyordu ve Qumran Tomarları’ndaki bu bilgiler İsa’nın ‘Tanrı’nın oğlu’ olduğu inancını bir hayli zedeliyordu. Zira káğıtlara karbon testi uygulanmış, orijinal oldukları ortaya çıkmış ve en yenilerinin bile İsa’nın doğumundan 60 yıl sonra kaleme alındıkları anlaşılmıştı.

Vatikan, işte bütün bu sebepler yüzünden tomarların yayınlanmasına karşı çıktı, elde ettiği yazmaları seneler boyu gizledi ama Papalığın elinde yazmaların çok az kısmı vardı, metinlerin neredeyse tamamı İsrail’deydi ve Museviler tomarların bulunmasından birkaç yıl sonra ellerindeki metinleri yayınlayıverdiler. Yayından maksat Hristiyanlığın yeni bir din değil, Yahudilikten çıkmış değişik bir inanç sistemi olduğunu göstermek ve iki din arasında hem sistem, hem de ibadet ilişkisi kurmaktı.”
Vatikan tarafından yönlendirilen uluslararası komisyonun yazmalar üzerinde kurduğu tekeli daha iyi anlamak için Mısır’ın Nag Hammadi bölgesinde bulunan bir başka yazma grubunun çözülme sürecine bakılabilir. 1945 yılında bulunan bu yazmalar 1973 yılında çözülmüşlerdi.

http://www.loc.gov/exhibits/scrolls/scr2.html
http://mosaic.lk.net/g-qumran.html
http://www.ibiblio.org/expo/deadsea….bit/intro.html

Tomarlarla ilgili resimler:

http://www.loc.gov/exhibits/scrolls/images/commun-b.jpg
http://www.loc.gov/exhibits/scrolls/images/calendar.jpg
http://www.ibiblio.org/expo/deadsea….es/psalm-b.gif
Nag Hammadi Yazmaları

“Arayan, bulana kadar aramayı bırakmasın; bulunca şaşıracak ve şaşkınlıkta kalarak hayran olacak, ve her şey üstünde hüküm sürecek.”
İsa tarafından havarilerinden Thomas’a bizzat yazdırıldığı rivayet edilen bu sözler, 1945 yılında Yukarı Mısır’da Nag Hammadi bölgesinde, köylüler tarafından mezarlık olarak kullanılan kaya oyuğunda bakır levhaya sarılı oniki el yazması halinde bir testinin içinde bulunmuştur. İsa zamanında konuşulan Aramik lisanında yazılmış bu belgeler üzerinde Kiliseler tarafından oynanmamıştır ve bu yüzden Vatikan bunu kabul etmemiştir.

http://www.gnosis.org/naghamm/nhl.html
http://www.nag-hammadi.com/history.html
http://en.wikipedia.org/wiki/Nag_Hammadi_library
http://en.wikipedia.org/wiki/Image:NagHammadi_1.jpg (Nag Hammadi belgelerinin resmi)

Kumran belgelerinin farklı bölümlerinin farklı tarihlendirmesi var:

Işeya tomarları radiocarbon testine göre MÖ. 335 ile MÖ 122 arasında Paleografiye göre MÖ 150 – 125 arası
Psalms-İlahiler bölümü radyokarbon testine göre MS 22- 78 arası
Messianic Apocalypse radyokarbon testine göre MÖ 35-MS 59 arası
paleografiye göre MÖ 100-80 arası
Exodus-Hicret bölümü radyokarbona göre MÖ 159 -MS 16 arası, paleografiye göre MÖ 100-25 arası
Phases of the Moon radyokarbona göre MÖ 146-93 arası
Midrash Sepher Moshe radyokarbona göre MÖ 191-90 arası

Davut’dan, Musa’dan bu tomarların yazımına kadar geçen süre belirsizliğini koruyor. Aslında hala teorik olarak kaynaklarının orjinalliğini savunacak durumda değiller.

Bu belirsizliğin çözümü için bu tomarlardan daha eskilerinin bulunması gerekiyor.
2500 -3000 yıllık yazıların bulunmasıyla birçok soru işareti ortadan kalkacaktır.
Büyük olasılıkla Eski Ahit’in tek bir yazarı olmadığı, başlangıçta yazılanlara sonradan ilave kitaplar katıldığı o zaman anlaşılacaktır.
Hala Eski Ahit’in vahiyle Musa’ya verildiği ya da Eski Ahit’in Musa tarafından yazıldığı sanılmakta.
Halbuki Musa tarafından yazılan bir kitapta Musa’nın ölümünden bahsedilebilir mi?
Musa’nın yazdıklarına halefi Yeşu’nun devam ettiği ve ondan sonra da bir takım ilaveler olduğu kesin gibi. İncil’lerde olduğu gibi.

Qumran tomarlarının Musevilere yaradığı kesin. Ellerindeki kitabın 2000 yıl önce yazılanla aynı olduğu kanıtlanmış durumda.
Diğer taraftan İncil’de anlatılanlardan çıkarılmasına rağmen, farklı yorumlar ve Vatikan’ın direnci nedeniyle ispatlanamayan bazı iddialarda açıklığa kavuşmuş oldu.
Şöyle ki;
İsa’nın Yahudi bir aileden geldiği ve ailesinin belli olduğu. Esseniler mezhebinden yetiştiği dolayısıyla Hristiyanlığın ayrı bir din olarak ortaya çıkmayıp, bir mezhep ayrılığının zamanla dine dönüştüğü.
Vatikan, bu konuların pek konuşulmasından, yazılmasından hoşlanmaz. Çünkü, ölümüne kadar “Tanrı’nın oğlu” olarak, ölümünden sonra ise “Tanrı” olarak inandıkları İsa hakkında sıradan bir insanmış gibi konuşulması, Tanrılığı hakkında yeni tartışmalar yaratabilir. Bu da Vatikan açısından can sıkıcı bir durumdur.

Serdar Kaangil
Beğen
One blogger likes this.

karmakan

Bu yazı Din içinde yayınlandı ve Kur'an'ın değiştirilmesi, Tahrifat, Tevrat'ın tahrifi, İncilller olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.
← TÜRK PEYGAMBERLER (!)
MUHAMMED İNSANLIĞA NE KAZANDIRDI? →
39 Responses to TEVRAT, İNCİL ve KUR’AN’IN TAHRİFİ

Kerim diyor ki:
24/02/2011, 16:32

Sayin Yazar. Su günlerde batili özgür tarihciler yakin tarih islamin bugünümüze kadar hic bir kalinti birakmadigini ve Peygamberin yasadigina dair en ufak bir ip ucunun dahi olmadigini. Gercek Kuranin zaten hicbiryerde olmadigini ( güya gecmiste yakilmis vs.) belirtiyorlar. Yani ilk cikan arap-aramca Kurani yazilarin Peygamberin söylenen ölümünün en az 150-200 yil sonrasi ortaya ciktigini belirtiyorlar.
Yani bu asamada Peygamberin belkide yasamis olan en büyük efsanevi kisilik oldugu üzerinde siddetle duruluyor. Belirtelim ki; Simdiye kadar Islam hakkinda bildigimiz hersey Islami kesimin anlattiklari, yazdiklari cizdikleridir. Yine Müslümanlar müslüman tarihini anlatmislardir ve simdiye kadar bir müslüman olmayan tarihcilerin bu konuda arastirma yapmalarina izin verilmemis ve olanlara da sert elestiriler hatta tehditler yagmistir. O durumda ben kendimce arastirdim ve cok mantikli gelen tarihcilerin kitap isimlerini size de vereyim. Ceviriniz ve burada yaziniz…

Evet dogru Peygamberlerin özellikler Muhammedin hic yasamamis olmasi cok kuvvetli bir ihtimal. Tarihi dayanaklari da var..

Dintarihcisi:
Karl-Heinz Ohlig’in meshur Kitablari ..
Professor Muhammad Sven Kalisch

Bu konuda da yaziniz lütfen.
Cevapla
müslümcü diyor ki:
20/07/2011, 00:50

allah inandirsin sizi
siz kime ne inandirmaya calisiyorsunuz
kimin missionu bu
tirnaklarinizi gevin durun
ya ali ya muhammed
Cevapla
kaptan - ı derya diyor ki:
21/07/2011, 11:14

“Ey insanlar! (Size) bir misal verildi; şimdi onu dinleyin: Allah’ı bırakıp da yalvardıklarınız (taptıklarınız) bir araya gelseler bile bir sineği dahi yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan geri de alamazlar. İsteyen de aciz, kendinden istenen de!” (Hac Suresi, 22/73).
Cevapla
islam diyor ki:
30/07/2011, 01:54

sen kim oluyosunda kuranin tahrif edildigini söylüyorsun ayet vardir kurani biz indirdik elbette biz koruyacagiz Allah katinda din islamdır
Cevapla
karmakan diyor ki:
04/09/2011, 05:10

kuran tahrif edilmiştir ve muhammedin sözüdür.
Cevapla
rauf bebek diyor ki:
22/10/2011, 01:53

Madem peygamberimiz bu sözü kendisi yazdı, hem de 14 asır önce. Sen -bu ilim ve fen asrının adamı-onun bir benzerini yazsana. Dare you idiot do it. Down with you.
pante diyor ki:
22/10/2011, 10:28

Hangi ilim ve fen yahu?
7 gök iddiası mı ilim? Meninin bel ve kaburga arasından geldiği mi ilim? Yıldızların şeytanları taşlamak için atış tanesi olduğu mu ilim?
Yoksa dünyanın evrenden önce yaratıldığı mı ilim? Muhammed’den asırlarca önce dünyanın yuvarlak olduğu, güneşin etrafında dönen bir gezegen olduğu keşfedilmişken Kur’an’da bu konuda bir bilgi kırıntısı dahi yoktur. Hangi ilim-fen?
salih olmak istersen diyor ki:
28/08/2011, 18:37

Sen neye inandığını hiç kendine sordunmu öyleki sizin tahrif olmadı dediğiniz kitaba bi tarafsız bakın neden o kitabdan o kadar çok varmış,dörde indirilmiş diyosun peki bunda yanılma payını hiç olmadığını nasıl söylersin okadar kitaptan dördü kalmış zaten dördü kalmışsa bi düşün tek kalmamış demekki o dördü arasında ayrılığa düşmüşlerki tek kitap yapmamışlar şu işi KURANI KERİM’ e gelince o asırlardır tek kitap olarak kalmış sen hiç birbirinden farklı adları taşıyan KURAN gördünmü?.Biraz oku araştır elbette inciltamamen tahrif olsaydı kimse ona inanmazdı onunda içinde tahrif olmayan öz ayetler var.
Cevapla
Hakan Yakup diyor ki:
16/09/2011, 06:48

Çok güzel bir derleme olmuş. Dini inanç öyle birşey ki hani Kuran’da yazdığı gibi bu inanç yüzünden “Bakarlar ama göremezler”. Bir kitabın doğruluğunu “ama bak kitap kendisi doğruyum diyor” diyerek kanıtlamaya çalışıyorlar. Bilimsel kanıtların su götürmez olduğu evrim saçma geliyor da çamurdan yaratılmak saçma gelmiyor.
Cevapla
rauf bebek diyor ki:
22/10/2011, 01:48

Nasıl bir mantıksızlığın içindesiniz ki mantık zannediyorsunuz.
1 -evrim bir teoridir.bilimsel kanıt veya su götürmez değildir.su götürmez olan senin kafir olma arzun.
2- balçıktan yaratılışın yaratıcısı var . evrimin sürecinin ne gerekçesi ne de yürütücüsü var.
3 – mutasyonlar bozulmadır,Dawkinsin çuvalladığı gibi, olumluya gidiş yoktur.
Cevapla
pante diyor ki:
22/10/2011, 10:34

Evrim bir teoridir elbette.
Ama her hipotezi, her savı teori yapmıyorlar.
Ancak başka bir alternatif tezi olmayan ve deneylenmiş-kanıtları olan tezleri teori yapıyorlar.
Evrim teorisinin alternatifi ise yok.
Yaratılış safsatası ise “Adem topraktan yaratılmış. 40 yıl çamurda bekletilmiş, pişirilmiş. Sonra Allah’ın ruhu üflenmiş. Kaburgasından Havva yaratılmış. Şeytana uymuşlar, dünyaya kovulmuşlar. Çocukları birbirleriyle ensest ilişki kurup çoğalmış. Çocuklarından, torunllarından peygamberler çıkmış vs. Şimdi bilimi reddedip bu masala mı inanacaksın. Sakın ha, Allah çarpar sonra!
aristoteles diyor ki:
19/10/2011, 11:06

sayın yazar kuran bile kitap değildir peygamberden sonra mushaf haline getirilmiştir. türkçedeki kitap kelimesinin karşılığı arapçadaki kitap ‘Ktb’ değil mushaftır.tevrat incil veya kuran kitapevlerinde gördüğümüz değil allahın bilgi hazinesinde sabit kavramlara işaret eder.kurandada bu kitaplardan bahsedilir yoksa tevrat ve incil mushafı diye kimse anlamıyor.şuda var ki yanlarınızdakini doğrulayacak peygamberin gelişi demek mevcut sahte mushafları tasdik etmiyor.bu kitapların haber verdiği son peygamberin geldiğinin tasdik ediyor,peygamber bu haberi doğruluyor.
Cevapla
pante diyor ki:
22/10/2011, 10:23

Tam tersine “Yanlarınızdaki kitabı doğrulayan” ifadesi yanlarındaki kitrabın doğruluğunun kabul edildiği, tasdiklendiği anlamına gelir ama onu söyleyenin peygamberliğini kanıtlamaz.
Yanlış mantık. Kitapların haber verdiği son peygamber konusu da mavaldan başka bir şey değil. Son peygamber bekleyen bir kitap yok. Mesih-kurtarıcı beklentisi var. İncil’de ise teslisin bir parçası olan kutsal ruh’un geleceğinin müjdesi var. Baba-oğul-kutsal ruh üçlüsünden “Ben gidersem kutsal ruh gelir” sözündeki kutsal ruh’un Muhammed’le ne ilgisi var?!
Cevapla
Azra diyor ki:
06/04/2012, 04:52

O Kutsal Ruh, tasavvufta Hakikat-i Muhammedi (Muhammedin gerçeği, dayandığı öz) veya Ruh-u Azam (Yüce ruh/Kutsal ruh) olarak da bilinen Evrensel Ruh’tur. Yani tüm kainatın Ruhu, özü, mana ve enerjiden oluşan temeli.. O Evrensel Ruhun yeryüzündeki tezahürü peygamberlerdir. Her peygamber belli bir saflık oranında O Ruh’un yeryüzündeki tezahürü olmuştur. İsa, öncekiler içinde en güçlü yönelişle Allah’a yönelip, ilk tam saflaşmayı gerçekleştiren insani bilinçtir. Sonrasında insanlık bilinci için kamil bir tezahür yolu açıldı ve nihayet Muhammed ile tam kemalat halinde tezahür etti. Tam ayna (yansıtıcı) olması dolayısıyla Kutsal Ruh denildi. Ki İsa için de bu kullanılır. Çünkü yolu, kanalı açan ilk kişidir. Tasavvuf öğrenin lütfen. islam’a ve diğer dinlere ve peygamberlere bakışınız değişecektir. Farklı bir bakış açısı edineceğinizden şüpheniz olmasın. Gerek dinlerin, gerek peygamberlerin insanlığın şuursal tekamülünde belli süreçlerin ifadesi olduğunu göreceksiniz. Bir arkadaş yazılı kitaplar üzerinde tartışmak kısır bir anlayıştır. Tevrat, İncil ve Kuran ilahi kaynaklı bir anlayıştır. Zaman içinde insanlığın anlayış kapasitesine göre saflaşan ve bir noktaya taşınan anlayış. Selam ve saygılar.
Azra diyor ki:
06/04/2012, 05:17

Anti parantez bir görüşümü daha paylaşmak isterim. İlahi kitapların (ilahi bilgilerin) “Tahrif” edilmesinden benim anladığım şudur:
İlahi bilgide olması gereken ana, öz içerikten uzak bilgilere rastlanmasıdır. Nedir bu ana-öz bilgi? Allah’ın kainatın tek ve mutlak hakimi olarak bilinmesi, yanı sıra O’na ortak bir yaratışmış olacağı. İslam’da tevhid diye bilinen inanç. İslam-teslim-selam hep aynı kökten gelir. Allah’a teslimiyet, selamet getirir. Anlayış budur. Allah indinde din (yol) İslam’dır der Kuran. Bu yanlış mı? Çünkü Tevrat da Allah’a itaat ve teslimiyeti vurgular, İncil de. Kuran da… Kelimelerin anlamları üzerinde derinlemesine durulursa, aslında hep aynı ilahi bilginin insanların anlayış ve kabul edebilme kapasitesine göre peyder pey bildirildiği görülür. O sebeple öncekileri tastik etmesi istenmiştir Hz. Muhammed’den. Çünkü yol hep aynıdır. Kuran’da dahi bu tekamül sürecine dair işaretler vardır. Örneğin o devirde insanlar paraları yettiğince kadın ve esir (cariye) alıp harem kuruyorlardı. Kuran bu sınırsızlığı önce dörde indirdi. Çünkü sınırsız bir alım varken bir anda tek eş deseydi Allah, büyük ihtimalle kabul etmeyecekti insanlar. Ama yavaş yavaş bir tekamül gerçekleşmesi hedeflendi. “Eğer hanımlarınız arasında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, sadece bir tane ile yetinin.” diyerek, aslında ince bir ima ile bunu başaramayacakları için tek eşliliğe davet vardır ki bu kemalata davettir bir bakıma. Tabii bunlar biraz ayet dili, iyi anlamak gerekir işaretleri.. Bu ince imalı dil tüm ilahi kitaplarda vardır. Bu örneği verme sebebim, insanların tekamül sürecine bir örnek vermekti. Ben derim ki tüm ilahi kitaplara biraz daha insaflı yaklaşıp, tahrif deyince bazı ana özlerden uzaklaışılıp uzaklaşımadığına bakılması gerekir. Aslında her insanın Allah ile bağı vardır. Arada ego (benlik) olmayıp saflık söz konusu olunca, bu esnlenmelere vahiy deniyor. Biz de onu alabiliriz, saflaştığımız oranda.. Fakat peygamberler Allah’ın bir mucizesi olarak tam saflaştığı için, onların verdiği bilgilere itibar ediliyor. Asıl öz bilgi, Allah’ın kainatta yegane otorite ve güç olduğuna inanç, Dolayısıyla her şeyin ilahi bir hikmeti olduğuna inanarak hoşgörülü olmak inancı. Tabii ki zarar veren ceza görür, bu ayrı şey. Ama siz kendi içinizde bunu ıstıraba dönüştürmemek için hoşgörüyü içsel bir bilgi olarak yaşayabilirsiniz. Keza varlığın aynı özden geldiğine inanarak özde bir olduğumuzu bilinciyle hareket etmek, vicdanlı olmak, merhametli olabilmek. Kimseye zarar vermemek vb. gibi bir bilgi ve inançtır tüm dinlerin özü. İslam en yakın ilahi bilgidir. Kuran bu ana öz bilgiler açısından korunmuştur. Mesele bana göre budur. Tartışılacak ne var ki? Bana göre Allah özde hep aynı şeyi söylemiş, her seferinde insan şuurunu anlayış bakımından biraz daha ileri taşıyarak.
fatih diyor ki:
30/05/2012, 08:39

KURAN-İ Kerim Sürekli Meydan Okuyor…! Hadi Değişin Ayetleri. Hadi Benzer Bir Ayette Siz Getirin. KURAN-İ Kerimi Yargılamak 1 Ayeti Kerimesine Dahi İnanmamak Dinsizliktir Kafirliktir.
ilyaskavcan diyor ki:
09/11/2011, 16:43

Bu yazılanları okumadan önce Mustafa İslamoğlu’nu tanımamış olsaydım kendimi oldukça bahtsız hissederdim. Herşeyin sonuna kadar araştırılmasından yanayım. Çünkü Rabbin (CC) büyüklüğü öğrendikçe daha iyi anlaşılıyor. İslamoğlu’na bağlı değilim ve kendisinin pek çok hataları olabilir. Fakat Müminlerin akıllarını sonuna kadar kullanmalarını salık veren üslubuyla kaleme aldığı Hayat Kitabı Kur’an gerekçeli meali bizleri , dinimizi öğrenmeye ve yaşamaya daha meyilli ve inancımızda dayanıklı kılıyor. Sizlerin, dini ve insanlığı sadece somut kavramlarla ve tarih kılıfındaki önermelerle irdelemeye çalışmanız, insanlardaki soyut açlığı daha da derinleştirir ve onları Kur’ana daha çok bağlar. Peygamber Efendimizin (sav) en büyük mucizesi olan Kuran insanın ömrü boyunca huzur içinde ve insanca yaşamasına ve ölümden sonrasına dair tamamen tatmin olmuş bir inanışla yaşamasına yeter de artar. Sizleri hayatınızı Kur’an ile inşa etmeye davet ediyorum. Bakın bakalım daha önceki yaşantınıza hayat der misiniz?
Cevapla
ilyaskavcan diyor ki:
09/11/2011, 16:50

bu arada Suud Yönetiminin İslamın tarihi kaynaklarını tahrif edişi ve bunu göz göre göre hem de islama mal ederek uygyulaması (tevhid inancına halel getirdiği safsatasıyla) elbette bir çoklarının bol keseden bilimselleşmesine de mahal vermektedir. Ancak din gününün sahibi de Kelamullah ın sahibi de odur. Korkumuz yok, kıbleniz olan bilim sizi yalanlayacaktır.
Cevapla
Dost Ayran Yanlısı diyor ki:
02/12/2011, 19:11

TEVRAT=BENİ TANRI YOLLADI ve TEK GEÇERLİ KİTAP BENİM(benden sonra din gelmeyecek)
İNCİL=BENİ TANRI YOLLADI ve TEK GEÇERLİ KİTAP BENİM(benden sonra din gelmeyecek)
KURAN=BENİ TANRI GÖNDERDİ ve TEK GEÇERLİ KİTAP BENİM(benden sonra din gelmeyecek)
AVESTA=BENİ TANRI GÖNDERDİ ve TEK GEÇERLİ KİTAP BENİM (benden sonra din gelmeyecek)
ZEBUR= BENİ TANRI GÖNDERDİ ve TEK GEÇERLİ KİTP BENİM (benden sonra din gelmeyecek)
Ayetlerle sabittir,buyrunuz efem:

ZERDÜŞT SON PEYGAMBERDİR VE KIYAMAET GÜNÜ İNSANLAR SADECE ZERDÜŞT ÜN KİTABINDAN HESABA ÇEKİLECEKLERDİR=YAŞT BÖLÜMÜ:13/141-AVESTA
—–
İsrailliler, “sonsuza dek sürecek” bir antlaşma gereği olarak, Şabat Günü’nü kuşaklar boyu kutlamaya özen gösterecekler=MISIRDAN ÇIKIŞ:31/16-TEVRAT
—–
RAB ant içti, kararından dönmez:
“Melkisedek düzeni uyarınca
“Sonsuza dek” kâhinsin sen!” dedi=MEZMUR(ZEBUR):110/4
—–
Tanrı, kendilerine sözünü gönderdiği kimseleri ilahlar diye adlandırır. Kutsal Yazı da geçerliliğini yitirmez=YUHANNA:10/35-İNCİL
—-
Kur an’ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.=HİCR 9.

E buyur burdan yak hangisine inanalım?
Cevapla
fatih diyor ki:
30/05/2012, 08:48

Bu Ne Embesil Düsüncedir ? Hangi Ayette Bir Daha Kitap Gelmeyecek Yazıyor KURAN-İ Kerim Dışında? Evet Her Kitapta Tek Geçerli Kitap Benim Yaza Bilir. KURAN-i Kerim Gelesiye Kadar O Dönemdeki İslamiyet Hak PEYGAMBERLERİne İnen Kitap O Zaman Yasayan İyi İnsanlara Yol Göstericidir. Ancak İNCİL MUHAMMED MUSTAFA S.A.V. i Müjdelemiştir. Ve Kıyamete Kadar Var Olacak Koruyucusu ALLAH.C.C Olan KURAN-İ Kerim Gelmiştir ELHAMDÜLİLLAH.
ÇELİŞKİYE DÜŞTÜGÜNÜZ KONUDA ALLAH C.C Çok Yakında Size Haber Verecektir.
Ölüm Kadar Yakında…!
Cevapla
rodos diyor ki:
31/01/2012, 10:18

kuranı kerim mucizelerle dolu bir kitaptır. kimse bunu inkar edemez.bunu biraz bile okuyan biri anlar.
Cevapla
Yunus diyor ki:
10/02/2012, 18:22

”Biz Size ufacık Bir AkıL Verdik..Siz o akılla neyi aramaya çalışıyorsunuz”? bilimmiş şuymuş buymuş geçin onları yahu…Hz isa nın allahın oğlu oldugu düşüncesi benim kafamı karıştırıyor..Allahın oğlu olamaz..Öyleyse haşa sümme haşa Allah kimin oĞludur ? allahın eşidemi var o zaman ? diye saçma sapan düşüncelere girmez mi insan ? Yahu yapmayın dostlar inançlara saygımız var..Bizler Hz musayıda Hz isayıda Ve Hz.Muhammed(S.a.v) Peygamberimizide Çok ama çok seviyoruz..Bizler onların tırnağı edemeyiz…Yok aslında muhammed hiç yaşamadı 200 yıl sonra efsaneleşmiştir yok şöyle yok böyle…Yapmayın lütfen Bi oLay bu kadar efsaneleşemez…Hz muhammed(S.a.v)İsLamı kendi çıkarları üzerine kurabilirdi ve zevku sefa yaşayabilirdi.Eshabeler malını mülkünü onun yoluna feda etmek istediler ama o kabul etmedi ve tüm herşeyi allah yolunda feda etti ve O coğu zaman aç kalmış ve ben kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum demiştir.Eğer Hz muhammed(S.a.v) sizin anlattıgınız gibi çıkar üzerine sözde kendi başına yazsaydı kuranı Kıyamet alametlerinde MeryemOğlu İsanın tekrar gelip tüm islamiyeti huzura kavuşturacağını yazmazdı…Nie musa değil bir başka peygamber değilde iSa ?Öyle olmuş olsaydı Ben gelecem derdi…ama benim soyumdan olan mehdi Ve Meryem Oğlu iSa gelecek diyor.Şüphesiz o ALLah kelamıdır…Madem araştırma yapıorsunuz biraz mantıklı yapın.
Cevapla
emre diyor ki:
12/02/2012, 19:10

Bir ilahiyatcı olarak takdim edilen bilgilerin sofistik bir mantıkla saptırma ve kelime oyunlardan ibaret olduğunu ifade etmek istiyorum. Neresini düzeltebilirim ki? Kısaca şunu söylemek isterim: farklı farklı din yok tek bir din vardır. Farklı adlar verilen inançlar birbirinin devamıdır. Zaman içinde bir takım yanlış yorum ve ilaveler olmuştur. Bir sonraki pygamber görevlendirmesi öncekinde meydana gelen tahrifleri düzeltmek ve gelişen sosyal hayata uygun yeni ameli (itikat değil) hükümler içindir. İslam 1400 sene önce gelmiş bir din değil, ilk gelen din ne ise onun tam ve islah edilmiş halidir. Bir birilerine benzemeleri normaldir. Çünkü aynı kaynaktan gelmiştir.

Kuran mucizeleri ile ilgili güya verilen karşı cevaplar gerçekten çok komik. Talep olursa tek tek cevap verebilirim.

selam v dua ile
Cevapla
ibrahimkaraca diyor ki:
24/02/2012, 15:49

Kuranda verilen cevap bu. Zaten eleştiren onu eleştiriyor. Şimdi ben ajandama köyün en iyi insanı olduğumu yazıyorum diyelim, başkası gülüp geçiyor. Bir hayranım da bana gülüp geçenle tartışıyor ve beni savunuyor, çünkü benim köyün en iyi bir insanı olduğuma inanıyor. Gerekçe olarak da ajandama yazdığım “ben çok iyi bir insanım, köyde benden iyisi yok” saptamasını kullanıyor, kanıt gösteriyor.
Yani şimdi sizin ilahiyatçı olduğunuzu belirterek verdiğiniz bu cevap biraz buna benziyor. Kur’an kendinden önceki dinler soluksuz kaldı diye kendinin ortaya çıktığını söyleyebilir, bu onu bağlar. İman etmekten başka kaygısı olmayan için de aynı. Ama, araştıran için objektif olmak bu değil ki. Onun derdi iman etmek veya etmemek değil ki. Aykırı sorular sorar ve cevap arar. Sorulan sorular ve alınan cevaplar “komik” bulunsa da. Çünkü “komik” bulanın hali de ötekine başka açıdan “komik” gelebilir.
Cevapla
remzi diyor ki:
14/02/2012, 01:12

hayretle okudum ve kendimi şunu düşünmekten alıkoyamadım.iman gerçekten akıl ile erişilecek bir şey değil.allah (cc) nasip edecek.nasip etmeyince olmuyor demek.yoksa bu akıl bu zeka nasıl gerçeği göremezde,onu görmemekte direnir.
Cevapla
ibrahimkaraca diyor ki:
24/02/2012, 15:57

“iman gerçekten akıl ile erişilecek bir şey değil.allah (cc) nasip edecek.nasip etmeyince olmuyor demek”
Evet arkadaşım… Kur’an da bunu söylüyor zaten. Ama, nasip etmediği şeyin hesabını soruyor. Oysa nasip edilmeyen şey için ceza kesilmez. Bunun için cehennem ateşleri harlanmaz.
Cevapla
remzi diyor ki:
25/02/2012, 00:02

hesap sorulan veya ceza kesilen şey aslında imanı istememek ona ulaşmaya çalışmamak ondan kaçmak onu arzulamamak onu haketmeye çalışmamak.iman onu hakedene nasip edilir,haketmeyendende geri alınır.
fatih diyor ki:
30/05/2012, 08:42

ALLAH C.C Yüce KURAN-İ Kerimde Şöyle Buyurur. Hayrı isteyene Hayrı Şerri İsteyene Şerri Veririm. Kim Hakkı İsterse Hakka Kavusur, Kim Şeytanı İsterse Şeytana Kavusur. Nasibini Kendin Arayacaksın Yani Bu İş Bu Kadar Basit. Ne İstedigini Bilmelisin Öncelikle
Cevapla
sebahattin diyor ki:
24/02/2012, 01:12

Hz.Osman’a iftira atmayın.Eğer Hz.Osman Kur’anda değişiklik yapsaydı sahabiler karşı çıkarlardı.Çünki Hz.Ebu Bekir döneminde Kuranı Kerim kitap haline getirilmişti.Hz. Osman döneminde çoğaltılmıştır.İslam tarihini okuduğumuzda Kur’anın bir harfinin bile değiştirildiği yazmamaktadır.Dahası kul(deki)eki ile başlayan ayetlerdeki kul ekini kaldırmak istemişler.Sahabiler bu kur’anın orijinal metnidir demişler kaldırmamışlar.Yani birisi bir değişiklik yapsaydı bu sahabiler arasında tartışılırdı.Çünki sahabilerin çoğu Kur’anı ezbere biliyorlardı.
Cevapla
SHADOWLAND PRENSİ diyor ki:
13/03/2012, 23:04

hehehe..bu yazıyı okuyunca güldüm sadece..çünkü bu zeka yoksunu iftiraları, ancak konuyla ilgili en ufak bilgisi olmayan aptalların inanacağı bu safsataları aynı kalıplarla aynı cümlelerle farklı papağanlardan çok okudum ve duydum..o zamanlar kahkahalarla gülüyordum..şimdi bu iddiaların modası geçtiği için o günleri hatırlayıp sadece kıs kıs gülüyorum…hehehe….burada sallanan iddialara tek tek cevap verebilirim ama çok zamanımı alır….din tarihi ve din olgusunun sosyolojik yönü konusunda pozitif yada negatif düşüncelere sahip olanların çoğunun gerçekten bu konu hakkında en ufak bi bilgileri dahi yok ve araştırmada yapabilecek kapasitede olmadıkları için bir birikime de sahip olmadıklarından dolayı kopyala yapıştır ile bir iş yapmış olduklarını sanıyorlar..Bu nedenle bende kendi birikim ve bilgilerimi derleyeceğim bir blog yapmaya karar verdim…bu kararı çok önceden vermiştim aslında ama hele hele burada yazılan yazının içeriğindeki çelişki ,bilgi eksikliği ve cahilliği görünce bu konu hakkında gerçekten mantıklı ve kaliteli bir şeyler ortaya konması gerektiğine karar verdim.Yakında bloğumu kurup birçok ortamda kendisini ve içeriğini yayınlayacağım….
Cevapla
Cebrail diyor ki:
23/05/2012, 09:44

(DİKKAT! YAZIMIN SONUN CİNSEL İÇERİKLİ BÖLÜMLER VARDIR. AHLAKINIZA AYKIRIYSA OKUMAYIN)
Sen Kuran’ı kullanarak İncilin değiştirilmediğini mi ispat etmeye çalışıyorsun?
Kuran’a gerek yok, İncil versiyonları bile senin iddialarını yalanlıyor.
İncil’in 1611 yılında yazılan Kral James versiyonu bile beş ana değişikliğe uğramış, diğer versiyonlar bile birbirlerini tutmuyor. Siz kendi aranızda hangi İncil’in doğru olduğuna bile karar veremiyorsunuz. Bizim bunları bilmediğimizi mi sanıyorsun?

Buyur ispatı:
The Message Vesion 1 John 5/7-8

A triple testimony: the Spirit, the Baptism, the Crucifixion. And the three in perfect agreement.

Türkçesi: Şahit olanlar üçtür, Ruh, Vaftiz, Çarmıha gerilme. Ve bunlar mükemmel bir antlaşma içindedirler.

Common English Bible Version: 1 John 5/7-8

The three are testifying— 8 the Spirit, the water, and the blood—and the three are united in agreement.

Tükçesi: Üç şey şahitlik eder. Ruh, su ve kan ve bunlar birleşmiş antlaşma içindedirler.

New King James Version: 1 John 5/7-8

For there are three that bear witness in heaven: the Father, the Word, and the Holy Spirit; and these three are one.

Türkçesi: Cennette buna şahit olanlar üçtür. Baba, Dünya ve Kutsal Ruh ve bunlar birdir.

Şimdi bu şahitler Baba, Dünya ve Kutsal Ruh mu, yoksa Ruh, su ve kan mı, yoksa Ruh Vaftiz ve Çarmıha gerilme mi?

Daha başka örnekler de verirdim ama gözlerine yazık. Şimdiki İnciller bile birbirlerini tutmuyorken kalkmış Kuran’a mı laf söylüyorsun. Roma Katolik Kilisesinin yayınladığı İncilde 73 bölüm bulunurken Amerikan Standart Versiyonunda 66 bölüm bulunuyor. Değiştirilmek bir yana koskoca bölümler bile varlığını yitiriyor. Ama sen kalkmış ilk hali değiştirilmemiş Kuran’ı sorguluyorsun.
(Arkadaşlar bu insanlara dikkat edin. Benim bu yazdığıma karşılık olarak Kuran Meallerini örnek gösterecektir. Aldanmayın, şaşırmayın, Kuran Mealleri Kuran değil, tercümelerdir. (Kuran Arapça indirilmiştir.) İncil dedikleri kitapların farklı tercümeleri bir yana bambaşka versiyonları vardır.)
Çok acı başka bir gerçek daha vardır ki, o versiyonların hiç birinde Hz. İsa bile, “Ben Tanrıyım.” ya da, “Bana kulluk edin.” dememiştir. Bu iddiama verebilecekleri en yakın cevap Yuhanna 10/30 da yazan, “Ben ve Baba biriz.” cümlesidir ki, bu bölümü örnek verene verilecek cevap bölümü baştan sona, yani Yuhanna 10/22 den itibaren sonuna kadar okuyup size açıklamalarını istemektir ki bu onlara her zaman yetmiştir. Eğer bu yetmezse onlara Markos 14/ 35 i sorun (İsa biraz ilerledi, yüzüstü yere kapanıp dua etmeye başladı. “Mümkünse o saati yaşamayayım” dedi.) Sorun bakalım Tanrı dedikleri Hz. İsa kime dua ediyor.
Yok, eğer karşınızdaki Hz. İsa’nın tanrı değil de Tanrının bizzat oğlu olduğunu mu iddia ediyor… O zaman sorun bakalım, Mısırdan Çıkış 4/22 (Sonra Firavuna deki, “Rab şöyle diyor, İsrail benim ilk oğlumdur.) de ne demek istiyor? Ya da King James Version, Yaratılış 6/3 (Tanrının oğulları, kızları beğendi ve seçtikleriyle evlendi.) Ya da Jeremiah 31/9 (Efrahim ilk oğlumdur.) Ya da Romans 8/14 (Tanrının ruhuyla yönlendirilen herkes Tanrının oğludur)
Belki de ellerinde İncil niyetine tuttukları kitaplar, “Tanrı’nın oğlu” demekle Tanrının yolunu tutan Salih kulları demek istiyor. Hala mı anlamıyorlar? Sorun bakalım, Tövbe Estağfurullah, Allah Hu Teala nasıl bir yolla Hz. Meryem’den çocuk sahibi oluyor? (Bunu sormak bile utanç verici.)
Hala mı laftan anlamıyor…
Sorun bakalım, Peygamber dediğimiz Hz.Lut kendi öz kızlarıyla mı yatıyor.
Yaratılış 19
34- Ertesi gün büyük kız küçüğüne, “Dün gece babamla yattım.” dedi. Bu gece de ona şarap içirelim, soyumuzu yaşatmak için sen de onunla yat.
35-O gece de Lut’ şarap içirdiler ve KÜÇÜK KIZ BABASIYLA YATTI.

Ya da Amnon kız kardeşiyle cinsel ilişkiye mi giriyor.
2. Samuel 13
10- Yemesi için Tamar yemeği ona yaklaştırınca, Amnon Tamar’ı yakalayarak, “Gel BENİMLE YAT KIZ KARDEŞİM.” dedi.
14- Ama Amnon Tamar’ı dinlemedi ve daha güçlü olduğu için onunla zorla YATTI.

Hakimler 16/1 Bir gün Samson Gazze’ye gitti ve orada bir FAHİŞE gördü ve geceyi onunla geçirdi. Sorun bakalım, “Dini kitabınız burada size ne öğretiyor?”

Ya da Hz.Davut’un kundaktaki bebeklerden, katlettiği şehirlerde yaşayan hayvanlara kadar bütün canlıları öldürmesi doğru mudur?

Siz sadece kendinizi değil, evlatlarınızı da ateşe sürüklüyorsunuz. Yapmayın. Kuran boşuna indirilmiş bir kitap değildir. Her şeyden önce kendinize acıyın.
Cevapla
Araştırmacı diyor ki:
31/05/2012, 15:10

Kuranı anlamak için doğru mantık yürütmemiz gerekir.Kuranda Peygamberimizin yıpratılmasını önleyen ayetler vardır.Onunla yüksek sesle konuşulması yasaktır.Zeydin boşadığı eşiyle evlenmesinede müsade edilmiştir.Evine izinsiz girilmesi,kendinin ve eşlerinin rahatsız edilmeleride yasaktır.Nur suresindede Hz Ayşeye atılan iftira bildirilmiştir.Onun yıpranması,islamın yıpranmasına yol açacaktı.Tabiki ALLAH onun dedikodu ve iftiralarla yıpratılmasına izin vermez.
Cevapla
alvaro diyor ki:
02/06/2012, 21:35

ee yani sonuç olarak -bütün kutsal kitaplar uydurma- dedin. ALLAH ‘ a şükür KURAN ın değişmediğini kavrayanlardanım. muhakkak sen senin gibilere büyük azap var. sen düşüncelerini ancak kendin gibi beyinsizlere aşılarsın.
Cevapla
Fahri diyor ki:
03/07/2012, 20:26

Kuran Değiştirilmeyen Tek Kitaptır.
Cevapla
hizb Allah diyor ki:
03/01/2013, 02:17

Cevapla
hizb Allah diyor ki:
03/01/2013, 02:27

“Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur’ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah’tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz.” (BAKARA 23)
Cevapla
hizb Allah diyor ki:
03/01/2013, 02:31

KARDEŞLER POZİTİF DÜŞÜNÜN ARAŞTIRIN OKUYUN AMA İNANMAMAK ÜZERE ŞARTLANMAYIN MADEM POZİTİF DÜŞÜNÜLÜYOR YA SİZ YANILIYORSANIZ YOKMU BÖYLE BİR İHTİMAL GÖNÜLDEN SAMİMİ DUA İLE RABBİMDEN İSTEYİN BİR VESİLE İLE ANLAYACAKSINIZ
Cevapla
hizb Allah diyor ki:
03/01/2013, 02:49

BELGESELİ İZLEMENİZİ TAVSİYE EDERİM İNSANIN İKİ EKLEMİ ARASINDAKİ ORANLA MEKKENİN KUTUP NOKTALARINA ORANI KABENİN İSE MEKKEYE ORANI EŞİT BUNLAR BAKMASINI BİLENE TESADÜF DEĞİL…
Cevapla
omer diyor ki:
03/02/2013, 22:32

dünyada kelimesi kelimesine noksansız ezberlenen aynı boyutta bi bir kitap gosterinde göreyim.yemedi değil mi.?pozitif ilimse alsana pozitif ilim.
Cevapla

Bir Yorum Yaz
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.turkislamdevleti.com
 
İncil’ler ve Özelliği
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.vatanseverleriz.com :: tarih ve turk-
Buraya geçin: